
PeyamaKurd - Türkiye’de, yeni tip koronavirüs’ten (Kovid-19) dolayı çıkarılan af yasası toplum tarafından yoğun eleştiriler aldı. Af yasası ile tehlikeli suçlar kategorisinde değerlendirilen birçok kişi serbest bırakılırken düşünce ve siyasi suçlardan dolayı cezaevlerinde olan kişiler ise bundan yararlanamadı. Birçok kişi söz konusu af yasasının tam olarak hangi suçları kapsadığı, gerçek mağdurların bu yasadan ne ölçüde faydalandığı, tehlikeli grupta yer alan kişilerin salınırken siyasetçi, gazeteci, bilim insanlarının neden içeride kaldığını merak ediyor.
Merak edilenlere dair PeyamaKurd’e konuşan Avukat Mehmet Güzeler, “Siyasi suçlardan yargılananlar bu yasanın getirdiği infaz indirimi ve 3 yıllık denetimli serbestlik hakkından yararlandırılmadı” diyor.
Türkiye’de yoğun eleştirilere neden olan infaz yasası neye binaen çıkarıldı? Gerekçeleri nelerdi?
Kamuoyunda af yasası olarak bilinen, gerçekte Türk Ceza Kanununda düzenlenen cinayet, işkence, cinsel istismar, özel hayatın gizliliğini ihlal, uyuşturucu ticareti ve terör suçları dışında bulunan tüm suçların infaz usullerini hafifleten ve denetimli serbestlik süresini bir defaya mahsus olmak üzere 3 yıla çıkartan 7242 sayılı yasa, yaklaşık 2 yıldır tartışılmaktadır.
Yasanın tartışılmasını başlatan Devlet Bahçeli’dir. Alaattin Çakıcı üzerinden bir mağduriyet söylemi geliştirip hükümeti infaz indirimi yapmaya zorlamıştır. Geçen sürede, cezaevlerindeki kapasite sorunu, yakın zamanda Coronavirüs salgınının yayılması yasanın hazırlanmasına gerekçe olmuştur.
Yukarıda belirttiğimiz istisna suçların dışında tüm suçlar açısından infaz indirimi ve 3 yıllık denetimli serbestlik hakkı verildi. Bu çerçevede; gasp, hırsızlık, dolandırıcılık, yaralama, rüşvet, ihaleye fesat karıştırma, tefecilik, çek senet tahsilatçılığı ve organize suçlar, taksirli suçlar olarak değerlendirilen kaza ile meydana gelen suçlar, hakaret, tehdit gibi suçlardan mahkûm edilenler ve halen yargılamaları devam edenler bu yasadan yararlanıp tahliye edildiler.
Alaattin Çakıcı da bu yasadan yararlanıp tahliye edildi. Soma’daki maden kazasında yargılananlar, Aladağ’daki yurt yangınından yargılananlar bu yasadan yararlanacaklar. Yasanın çıkması ve tahliyelerin olmasından sonra basına yansıdığı kadarı ile yasadan yararlanan birçok kişinin tekrar suç işlediği görülmüş olup bu konu kamuoyunu rahatsız etmektedir.
Birçok siyasi tutuklu söz konusu yasadan yararlanamadı. Bunun hukuki dayanağı nedir?
Siyasi suçlardan yargılananlar bu yasanın getirdiği infaz indirimi ve 3 yıllık denetimli serbestlik hakkından yararlandırılmadı. Bu konu tabi ki hukuka aykırı bir konudur. Öncelikle Anayasanın 10. Maddesinde düzenlenen kanun önünde eşitlik ilkesine aykırıdır. Terörle Mücadele Yasasının çıktığı 1991 yılından beri siyasi suçlardan yargılananlara bir ayrımcılık uygulanmaktadır. 2005 yılına kadar tüm suçlarda infaz 1/2, 2005 ten yeni infaz düzenlemesine kadar 2/3 iken siyasi suçlardan yargılananlar için 1991 yılından bu güne kadar infaz 3/4 olarak uygulanmakta, bunlara açık cezaevine çıkma hakkı ve denetimli serbestlik hakkı verilmemektedir.
Özal’ın 1991 yılında yaptığı infaz indirimi, 1998 Rahşan Affı olarak bilinen infaz indirimi, 2016 yılında yapılan infaz indirimi ve 7242 sayılı yasa ile yapılan infaz indirimlerinde siyasi suçlardan yargılananlar kapsam dışı bırakılmışlardır. (Rahşan affında sadece örgüte yardım ve yataklık suçlarından yargılananlar kapsama alınmıştır.)
Siyasi suçların kapsam dışı bırakılması nedeniyle bu yasaların iptali ile ilgili Anayasa Mahkemesine yapılan başvurularda da bir sonuç alınamamıştır. Anayasa Mahkemesi siyasi suçların kapsam dışına alınmasını Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olarak görmemiştir, görmemektedir.
Yeni yasa ile ilgili Anayasa Mahkemesine başvuru hakkı olan ana muhalefet partisi CHP’nin çıkan infaz yasasının Anayasaya aykırı olması nedeniyle bir iptal başvurusu yaptığını biliyoruz. Umarız Anayasa Mahkemesi bu defa hukuki davranır ve çıkan yasadan yararlanmayan istisna suçlar ve siyasi suçlar açısından iptal kararı vererek onların da bu yasadan yararlanmasının önünü açar.
Peki tahliye edilmeyen mahkûmlar için ne tür karantina önlemleri alındı, ya da alınabiliyor mu?
Bu konuda Türkiye Adalet Bakanlığı tarafından bazı tedbirlerin alındığı belirtilmektedir; açık cezaevlerinde bulunanlar Mayıs ayı sonuna kadar evlerine izinli olarak gönderilmişlerdir. Cezaevlerinde tutuklu ve hükümlülerle avukat ve akraba görüşü bu süre zarfında yasaklanmıştır. Cezaevine yeni gelen tutuklu ve hükümlüler için 14 günlük karantina uygulaması yapılmaktadır.