image

PeyamaKurd - Suriye Ulusal Kürt Konseyi (ENKS) Dışilişkiler Ofisi Başkanı Kamuran Haco, "Ankara ve Washington arasında askeri ve güvenlik anlaşması yapıldı. Güvenli bölge denilen yer, güvenli bir bölge değil” ifadelerini kullandı. Demokratik Suriye Meclisi üyesi (MSD) Sihanok Dibo ise şöyle konuştu, “ABD ile Türkiye arasında ‘güvenli bölge ‘ olarak adlandırılan konu hakkında bir uzlaşıya varılmış ancak bu bir anlaşma düzeyine ulaşılmamış daha.”  

Üç aşamada kurulacak” 

Haco, güvenli bölgenin üç aşamada kurulacağını ve Grê Spi ile Serê Kaniyê’den başlayarak Dicle Nehri’ne kadar olan bölgeyi kapsayacağını söyledi. 

Rojava ve Suriye’nin Kuzeydoğusunda bir savaş riskine yönelikte görüşlerini dile getiren Haco, savaş tehlikesinin olmayacağını söyledi.

Rojava Özerk Yönetimi’nin geleceğine yönelikte fikirlerini açıklayan Haco, şöyle devam etti: “Özerk Yönetim aynı şekilde kalmayacak. Ancak tüm tarafları yakınlaştırma çabaları ve özellikle ENKS’nin başını çektiği tüm bileşenlerden meydana gelen yeni bir yönetim kurulabilir.”

Ortada herhangi bir anlaşma yok” 

Demokratik Suriye Meclisi üyesi Sihanok Dibo ise, “ABD ile Türkiye arasında ‘güvenli bölge ‘ olarak adlandırılan konu hakkında bir uzlaşıya varılmış ancak bu bir anlaşma düzeyine ulaşmamış. Bu uzlaşı Suriye'nin kuzey ve doğu bölgelerinin istikrarı ve güvenliği için uygun bir mekanizmanın bulunması için bir garantör durumunda” dedi. 

Sihanok Dibo, Özerk Yönetim, Demokratik Suriye Meclisi (DSM) ve Demokratik Suirye Güçlerinin (DSG) Rojava’nın Cizir bölgesindeki geleceğine ilişkin, “Menbic’teki durumla aynı olacak. Menbic’te DSG’ye bağlı Askeri Meclis güvenliği sağlayacak. Özerk Yönetim sistemi içinde olan Menbic Sivil Meclisi de idari ve altyapı hizmetleriyle ilgileniyor. DSM Cizir bölgesinde DSG’nin siyasi şemsiyesi olarak kalacak. Ayrıca mevcut meclislerde olduğu gibi kalacak” diye konuştu.

Uzlaşı ve maddelerinin önemli olduğunu ve Özerk Yönetim üzerinde olumsuz bir yansımasının olmayacağını söyleyen Dibo, şöyle devam etti:

Şam ve DSG arasındaki diyalogun önünün açacak” 

Uzlaşı Suriye’nin yüzde 35’ini kontrolünde bulunduran DSM ve DSG’nin egemenliğine olumlu anlamda yansıyacak. Bu da Suriye Anayasasının yazılma sürecinde yer almasının ihtiyacını doğuracak. Ayrıca Şam yönetimi ile DSM arasında diyaloğun önünü açacak. Uzlaşı Türkiye’nin sınırında ‘terörist gruplar’ olduğu bahanesini ortadan kaldıracak. Uzlaşının yürürlüğe girmesiyle DSM ve DSG’nin Suriye ile ilgili müzakerelerde yer almasının kapısını açacak. Ayrıca Türkiye’nin Fırat’ın Doğusuna yönelik açmak istediği savaşın riskini ortadan kaldıracak.”

 

| Rûdaw