Washington Post: Afrin’e giden rejim; İran ve Türkiye geriliminin habercisi

PeyamaKurd- Washington Post yazarı Ishaan Tharoor: Afrin'e giden Esad yanlısı konvoyun İran'a yakın milislerden oluşması, yeni bir karşılaşmanın habercisi. Afrin'de Türkiye-İran gerilimi yaşanabilir. Türkiye’nin Afrin harekâtına ilişkin dün yaşanan gelişmele...

Haberler 21.02.2018 - 16:15 Son Güncelleme : 05.05.2024 - 12:35

PeyamaKurd- Washington Post yazarı Ishaan Tharoor: Afrine giden Esad yanlısı konvoyun İrana yakın milislerden oluşması, yeni bir karşılaşmanın habercisi. Afrinde Türkiye-İran gerilimi yaşanabilir.

Türkiyenin Afrin harektına ilişkin dün yaşanan gelişmeler, dünya basınının da gündeminde. Amerikan gazetesi Washington Postun dış politika yazarlarından Ishaan Tharoor, hükümet yanlısı güçlerin Afrine girme hamlesini değerlendirdi. Tharoor, İran ve Türkiye Suriyede yeni bir cephede karşı karşıya başlıklı makalesinde, Suriyedeki iç savaşın giderek karmaşık hale geldiğini yazdı. Makale özetle şöyle:

SERSEMLETİCİ İTTİFAKLAR

Konvoyun gelişi, giderek daha karmaşık hale gelen bir savaşta bir diğer jeopolitik düğüme işaret ediyor. Sözümona Suriyeli Kürtlerin imdadına yetişen Esad yanlısı milislerin bir başla bağlılığı var. Meslektaşım Louisa Loveluckun haberinde belirttiği gibi, [Afrine giden] Savaşçılar, Esadın ordusunun çabalarına destek veren İran destekli birlik ağına mensup görünüyordu.

Eğer durum buysa, Türkiyenin ve isyancı müttefiklerinin, İranla bağlantılı olan Esad yanlısı milislerle potansiyel olarak karşı karşıya kalmasına tanıklık edeceğiz. Bu milisler, hem Esadın hükümetine hem de İranın Suriyedeki varlığına karşı çıkan ABDyle dost olan Suriyeli Kürt birlikleriyle birlikte hareket ediyor. Bu, yedi yıldır devam eden yıkıcı ihtilafı, savaşan tarafları ve içiçe geçen çıkarlarını karakterize eden sersemletici karmaşanın göstergesi.

İRAN AFRİN HAREKTINI BAŞINDAN BERİ İSTEMEDİ

İranın bakış açısına göre, Türkiyenin Afrindeki operasyonu istenen bir şey değildi Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani dahil İranlı liderler, Rusya, Türkiye ve İran arasında Suriyenin siyasi geleceğine dair yapılan son görüşmeleri de zora sokan istilayı kınadı. Ortadoğu üzerine yayın yapan Al Monitor sitesine göre, İranlı yetkililer Türk mevkidaşlarına Suriyede zorlu bir yıpratma savaşından kaçınmaları için baskı yaptı.

Washingtondaki Ortadoğu Enstitüsünde araştırma görevlisi olan Gönül Tol, Türkiye Afrine gireceğini ve ortaklarının kafalarını öbür tarafa çevireceğini umuyordu. Ankara, Afrin hava sahasını kontrol eden Rusya nihayet Türk harektına yeşil ışık yaktığında istediğini aldığını sandı. Fakat sahadaki son gelişmeler, ilerlemenin o kadar da kolay olmayacağına, Rusya ve İranla ortaklığın Ankaranın umduğu kadar güçlü olmayabileceğine işaret diyor.

İSRAİL DE DIŞARIDA DEĞİL

Suriye satranç tahtası Afrinin dışındaki yerlerde de daha az kalabalık değil. İdlib yakınlarındaki isyancı İslamcı gruplar bir yandan Suriye rejimi ve müttefiklerine karşı Türk güçleriyle ortaklık yaparken, bir yandan da kendi aralarında savaşıyor. Öncelikli IŞİDi hedef alan Amerikan hava savaşı Rus paralı askerlerinin ölümüne de yol açtı. Esad hükümeti Rus desteğiyle, isyancıların elindeki bölgeleri vurmaya devam ediyor. Ve İranın Suriyede kök salan varlığıyla alarm haline geçen İsrail de kısa süre önce, İran mevzileri olduğundan şüphe edilen yerlere hava saldırısı düzenledi. İsrailli yetkililer daha yoğun bir bölgesel savaşa girme ihtimalinden açıkça söz ediyor.

ANKARANIN çOK AZ SEçENEĞİ VAR

Ankara için zorlu gerçeklik şu ki, çok az seçeneği var. Türkiyede artan Amerikan karşıtlığı ve ABDnin YPGye desteğinin bileşimi, ABDyi NATO müttefikiyle bir şekilde karşı karşıya bırakmış durumda. Başka kimse de devreye girmeye hazır değil. Washingtondaki Bipartisan Politika Merkezinden Nicholas Danforth, Türk siyasetçilerin bazen ABDnin yerine geçecek potansiyel ülkeler olarak söz ettiği Rusya da İran da Türkiyenin çıkarlarını sağlamaya çok istekli görünmüyor diyor.

Geçekten de, Washingtonda da Ankaranın gündemine yardımcı olmaya son verilmesi konusunda artan sesler var. Washington Post yazarı David Ignatius şöyle diyordu: Felaket getiren Suriye savaşı yedinci yılına girmişken, gözlemciler bazı temel hakikatleri itiraf etmeli: Türkler binlerce yabancı radikal İslamcının Suriyeye girmesine ve Avrupa ile ABDyi tehdit ettikleri üsler kurmasına izin verdi. Eğer ABD, Türkiyenin böylesine nefret ettiği Kürt liderliğindeki milislerle ortaklık yapmasaydı, bu teröristler hl başkentleri Rakkadan saldırı planlıyor olacaktı.

ABD NE YAPACAK?

Amerikalılar için de gelecekteki yol zorlu. Amerikan Barış Enstitüsünden kıdemli akademisyen Mona Yacoubian, Washingtonın rejim yönetimindeki Suriyede yaşanan gelişmeleri şekillendirme becerisinin zayıf olduğunu itiraf etmeli. Esad hl iktidardayken, ABDnin umut edebileceği en iyi şey, rejimin kötücül tavrına ihtilafı alevlendirmeden karşı koymaya devam etmek.

Fakat bu da, kendi halkından çok sayıda kişiyi katletmekle suçlu olan bir rejime bel bağlamak demek. Afrin savaşının yoğunlaştığı salı günü, rejim Şamın isyancıların elinde olan Doğu Guta banliyösünde 100den fala kişiyi öldürdü. Yardım kuruluşları yaşananları, Suriye savaşının en kanlı 24 saatinden biri olarak tasvir etti.

Ana Sayfaya Git